YOLCU BERABERİ EŞYA İTHALİNİN KAÇAKÇILIK SUÇU VEYA GÜMRÜK KABAHATİNE KONU OLACAĞI HALLER

Picture of Av. Kaptan Kılıç

Av. Kaptan Kılıç

YOLCU BERABERİ EŞYA İTHALİNİN KAÇAKÇILIK SUÇU VEYA GÜMRÜK KABAHATİNE KONU OLACAĞI HALLER

Bilindiği üzere, ülkeye yurt dışından eşya giriş ve çıkışlarında hangi fiillerin kaçakçılık suçu oluşturduğu ve bunların yaptırımları 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda, hangi fiillerin gümrük kabahati olduğu ve yaptırımları ise 4458 sayılı Gümrük Kanununda düzenlenmiştir. Biz bu yazımızda, özellikle yurt dışından gelen yolcuların beraberlerinde getirdikleri eşyaların hangi hallerde kaçakçılık suçuna hangi hallerde ise gümrük kabahatine konu olacağını yasal mevzuat ışığında açıklamaya çalışacağız.

  • YOLCU BERABERİ EŞYA İTHALİYLE İLGİLİ GÜMRÜK MEVZUATI

4458 sayılı Gümrük Kanununun gümrük vergisinden muafiyeti düzenleyen; 167/5-h maddesine göre;Yolcuların kendi kullanımlarına mahsus ticari mahiyette olmayan kişisel eşya” ile 167/6-a maddesine göre; “ Değeri 430 EURO’yu geçmemek üzere yolcuların beraberindeki hediyelik eşya,” muafiyet kapsamında ithal edilebilmektedir.

Yolcu beraberi getirilebilecek eşyanın neler olabileceği ve bunlara yönelik uygulamanın nasıl yapılacağı ise Bakanlar Kurulunun 2009/15481 sayılı 4458 Sayılı Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkındaki Kararında(07.10.2009 t. 27369 s. R.G.) düzenlenmiştir.

Söz konusu kararın 3. Maddesinde yolcu;Ticaret, memuriyet, tahsil, ziyaret, tedavi veya turizm gibi herhangi bir amaçla kısa veya uzun bir süre kalmak üzere, yabancı bir ülkeden karayolu, demiryolu, deniz veya hava yollarından biriyle Türkiye Gümrük Bölgesine gelen yabancı bir ülkede oturan Türkler ve yabancılar ile herhangi bir amaç ile gittikleri yabancı ülkeden kesin veya geçici olarak dönen, Türkiye’de oturan Türkler ve yabancılar ile Türkiye’den aynı amaçlarla ve aynı yollarla yabancı bir ülkeye giden benzeri Türk ve yabancıları” şeklinde,

Yolcu beraberi eşya ise; “Yolcunun beraberinde getirdiği, ticari miktar ve mahiyet arz etmeyen eşyayı” ifade eder, şeklinde tanımlara yer verilmiştir.

Bahse konu Bakanlar Kurulu Kararının 58 ila 63 üncü maddelerinde ise Yolcu Beraberi eşya muafiyeti ile vergili ithal edilebilecek eşyaların neler olabileceğine değinilmiştir.

Kararın 58 inci maddesinde; Ek-9 daki listede yer alan eşyaya muafiyet tanınacağı, listenin (A) bölümünde belirtilen eşyanın sadece yolcu beraberinde, (B) bölümünde belirtilen eşyanın ise, yolcu beraberinde ya da yolcunun gelişinden bir ay önce veya üç ay sonra getirilebileceği, 59. Maddede; Transit yolcular hariç olmak üzere, yolcu beraberinde getirilip serbest dolaşıma sokulan, ticari miktar ve mahiyette olmayan ve Ek-9’daki liste kapsamı dışında kalan kişisel ve hediyelik eşyaya muafiyet tanınacağı, 585962 ve 63 üncü maddelerde bahsi geçen muafiyetin, kara hudut kapısından giriş yapan yolcular için ayda en fazla 10 defa kullandırılacağı, 60. Maddesinde;  (1) 59 uncu maddenin birinci fıkrasında bahsi geçen muafiyetin, ek-9’daki listede yer alan eşya için her bir yolcu başına karşılarında belirtilen miktarlarla sınırlı olduğu,

Ek-9’daki listede yer alan eşyadan tütün ve tütün ürünleri ile alkollü ürünlere ilişkin muafiyetin 18 yaşından büyükler için uygulanacağı, 61. Maddede; 59 uncu maddede bahsi geçen muafiyetin, 60 ıncı maddede belirtilen eşya hariç olmak üzere, her bir yolcu için toplam gerçek kıymeti 430 Avro’yu geçmeyen eşya için uygulanacağı, ancak, 15 yaşından küçük yolcular için bu miktarin 150 Avro olarak uygulanacağı belirtilmiştir.

Bahse konu kararın 62. Maddesine göre ise; Kıymeti 1500 Avro’yu geçmemek şartıyla, yolcu beraberinde gelen Ek-9’daki liste kapsamı dışında kalan ve değeri 61 inci maddede belirtilen hediyelik eşya limitinin üzerinde olan ticari miktar ve mahiyet arz etmeyen eşyanın değeri üzerinden;

-Avrupa Birliği ülkelerinden doğrudan gelmesi halinde % 30,

-Diğer ülkelerden gelmesi halinde % 60,

-6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (IV) sayılı listede yer alan eşya olması durumunda yukarıdaki oranlara ilave % 20,

oranında tek ve maktu bir vergi tahsil edileceği anlaşılmaktadır.

Söz konusu kararın 63. Maddesinde de; 

Eşyanın yolcu başına toplam kıymetinin 61 inci maddede belirtilen değerleri aşması halinde muafiyetin yalnızca toplam değeri 150 veya 430 Avro tutarındaki kısma uygulanacağı, muafiyet değerlerinin aşılması durumunda, muafiyet miktarına tekabül eden vergi düşüldükten sonra kalan kısma 62 nci maddenin dördüncü fıkrasında belirtilen tek ve maktu verginin uygulanacağı, bu eşyanın tek başına kıymetinin 1500 Avro’yu aşması halinde, söz konusu eşyaya yürürlükte olan ithalat vergilerine ilişkin oranların uygulanacağı,

62 nci madde hükümleri çerçevesinde getirilen eşyanın kıymetinin, ibraz edilen faturaya, satış fişine veya eşya bedelinin ödendiğine ilişkin belgeye göre belirleneceği, bu tür belge ibraz edilememesi veya ibraz edilen belgede kayıtlı kıymetin düşük bulunması halinde, eşyanın kıymetinin gümrük idaresince belirleneceği, düzenlemesine yer verilmiştir.

  • YOLCU BERABERİ EŞYA İTHALİ SIRASINDA GÜMRÜK MÜDÜRLÜKLERİNCE YAPILAN İŞLEMLER

Yukarıda değindiğimiz gümrük mevzuatının uygulanmasına açıklık getiren Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğünün 2014/2-16.01.2014 sayı ve günlü Genelgesiyle Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüklerine aşağıdaki şekilde talimat verilmiştir;

“…1- 2009/15481 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 9 no.lu ekinde yer alan “Yolcu Beraberi Kişisel Eşya Listesi” kapsamı eşyaya, karşılarında belirtilen miktarlarla sınırlı olmak üzere ve kıymetlerine bakılmaksızın muafiyet tanınmaktadır.

Ek-9’daki listede ismen yer alan eşya haricinde kalan, toplam gerçek kıymeti 430 Avro’yu geçmeyen ve yolcu beraberinde getirilen eşyaya ise, ticari miktar ve mahiyet arz etmemek ve kişisel ve ailevi kullanıma mahsus olmak şartlarının sağlanması halinde muafiyet tanınmaktadır.

Ayrıca, yolcular toplam gerçek kıymeti 430-1500 Avro aralığında olan ve ticari miktar ve mahiyet arz etmeyen eşyayı tek ve maktu vergisini ödemek suretiyle serbest dolaşıma sokabilmektedir. Bu çerçevede getirilen eşyanın tek başına kıymetinin 1500 Avro’yu aşması halinde ise söz konusu eşyaya yürürlükte olan ithalat vergilerine ilişkin oranlar uygulanmaktadır.

Yolcuların, yolcu salonlarında yeşil hattan geçmeleri “Gümrüğe tabi eşyam yoktur” hükmünde olduğundan ve yukarıda belirtildiği üzere Ek-9’daki liste ile 430 Avro limiti kapsamında getirilen eşyaya muafiyet tanındığından, yolcuların bu kapsamdaki eşya için ayrıca bir beyanda bulunmasına gerek bulunmamaktadır. Ancak, yolcu yeşil hattan geçtikten sonra gümrük personelince yapılan kontrolde, yolcunun beyanına aykırı olarak muafiyet kapsamı dışında eşyası olduğu saptanırsa, gümrük idaresince yapılan değerlendirme sonucunda;

– Eşyanın ticari miktar ve mahiyette olduğuna kanaat getirilmesi veya eşyanın ithalinin yasak olması halinde; Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 6 ncı maddesinin dördüncü fıkrası çerçevesinde,

– Eşyanın ticari miktar ve mahiyette olmadığına kanaat getirilmesi halinde; Gümrük Kanununun 235/3 üncü maddesi çerçevesinde, işlem yapılması gerekmektedir.

2- Yolcuların yolcu salonlarında yeşil hattan geçmeyip doğrudan gümrüğe beyanda bulunmaları halinde;

– Eşyanın ticari miktar ve mahiyet arz etmesi ve beyanın da doğru olması halinde, ithalat rejimi hükümleri çerçevesinde işlem yapılması,

– Eşyanın ticari miktar ve mahiyet arz etmesi, ancak beyanın doğru olmaması halinde, Gümrük Kanununun 235/1 inci maddesi çerçevesinde işlem yapılması,

– Eşyanın ticari miktar ve mahiyet arz etmemesi halinde; yolcu beraberi kişisel eşya listesinde yer alan bir eşya ise listede belirtilen miktardan fazla olan kısmının yolcunun talebine göre gerekli tüm işlemlerin yerine getirilmesi suretiyle ithalat rejimi hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi ya da ambara alınıp Gümrük Kanununun 48 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen süre dikkate alınarak işlem yapılması, değeri 430 Avro üstünde olan eşya için ise anılan Kararın 62 ve 63 üncü maddeleri çerçevesinde eşyanın sahibine teslim edilmesi,

– Eşyanın ithalinin; özel kanunla yasaklanmış olması halinde özel kanununda öngörülen şekilde işlem yapılması, genel düzenleyici idari işlemler ile yasaklanmış olması halinde ise Gümrük Kanununun 235/1 inci maddesi çerçevesinde işlem yapılması, gerekmektedir.

3- Gümrük Kanununun 235/3 üncü maddesi uyarınca işlem yapılacak olan eşyanın kıymeti üzerinden iki kat olarak alınacak gümrük vergilerinin hesaplanmasında, eşyanın kıymeti ne olursa olsun, her durumda, İthalat Rejim Kararı eki listelerde belirlenmiş olan oranların esas alınması gerekmektedir.

4- Gümrük Kanununun 235/3 üncü maddesi uyarınca gümrük vergileri iki kat olarak alınarak sahibine teslim edilecek eşya için, anılan Kararın 112 nci maddesi uyarınca diğer mevzuattan kaynaklanan tahdidi ve takyidi hükümler dikkate alınmayacaktır.

5- Gümrük Kanununun 235/3 üncü maddesi uyarınca iki kat olarak ödenmesi öngörülen gümrük vergilerinin ödenmemesi halinde, eşyanın anılan Kanunun 48 inci maddesinin ikinci fıkrası uygulanmaksızın gümrüğe terk edilmiş sayılarak işlemlerin bu çerçevede tekemmül ettirilmesi hususunda gerekli titizliğin gösterilmesi gerekmektedir.”

Bu Genelgeden de anlaşılacağı üzere; Yolcu beraberi eşyadan 2009/15481 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı EK-9’daki listede yer alan eşya ile gerçek kıymeti 430 Avro’yu geçmeyen(15 yaşından küçük yolcular için 150-Avro) hediyelik eşyanın Gümrük Müdürlüğüne beyan edilmesi gerekli değildir. Yolcular ister yeşil hattan isterse kırmızı hattan geçsin bu mahiyetteki eşyanın muaf olarak ithaline izin verilir. Söz konusu Genelge ekinde yer verilen ve Gümrük Müdürlüklerince; havalimanlarından yurda sokulacak yolcu beraberi eşya ile ilgili yapılacak uygulamayı gösteren tabloyu yazımıza ekliyoruz.

Öte yandan, yolcu beraberinde gelen ve kıymeti 1500- Avroyu geçmemek şartıyla Ek-9’daki liste kapsamı dışında kalan 430 Avronun üzerindeki ticari miktar ve mahiyet arz etmeyen eşyaların AB ülkelerinden gelmesi halinde değeri üzerinden %30, diğer ülkelerden gelmesi halinde ise %60 maktu vergi ve eşya ÖTV’ye tabi ise %20 ÖTV alınmak suretiyle, eşyanın yurda girmesine izin verilir. Bu uygulama yapılırken yolcunun bu mahiyetteki  eşyaları gümrük idaresine beyanının gerekli olup olmadığına baktığımızda; Evet, yolcu beraberinde kişisel ve hediyelik eşya limitlerini aşan ve değeri 1500-Avroyu aşmayan ticari mahiyet ve miktarda olmayan eşya var ise bunların maktu vergili olarak ithali için gümrüğe beyan edilmesi gerekir. Bu beyan  yeşil ve kırmızı hat uygulamaları olan havalimanlarında Gümrük Kanununun 59/1-d maddesinde yer alan;Eşya sahibinin bu eşyayı bir gümrük rejimine tabi tutma isteğini ifade ettiği herhangi bir tasarruf yoluyla” beyan hükmünden hareketle kırmızı hattan geçilmek suretiyle, diğer hallerde ise sözlü beyanla yapılır.

  • YOLCU BERABERİ EŞYA İTHALİ HANGİ HALLERDE KAÇAKÇILIĞA HANGİ HALLERDE GÜMRÜK KABAHATİNE KONU OLABİLİR

 

Yukarıda yolcu beraberi eşyanın ithalinde uygulamaya esas gümrük mevzuatına değindik. Peki bu mevzuata uyulmadığında ne yapılacaktır? İşte bu sorunun cevabı olarak karşımıza Gümrük Kanununun 235/3 üncü maddesi ile Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 6/4 üncü maddesi çıkmaktadır.

4458 sayılı Gümrük Kanununun 235/3 üncü maddesine göre;Yolcuların, gümrük mevzuatına göre kişisel ve hediyelik eşya kapsamı dışında olup beyanlarına aykırı olarak üzerlerinde, eşyası arasında veya taşıma araçlarında çıkan ya da başkasına ait olduğu halde kendi eşyasıymış gibi gösterdikleri eşyanın gümrük vergileri iki kat olarak alınır ve eşya sahibine teslim edilir. Gümrük vergileri ödenmediği takdirde, eşya gümrüğe terk edilmiş sayılır.”

5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 6/4 üncü maddesine göre ise;Yolcuların, beyanlarına aykırı olarak üzerlerinde, eşyası arasında veya taşıma araçlarında çıkan eşyanın ticarî mahiyette veya ithali veya ihracının yasak olması halinde 3 üncü madde hükümleri uygulanır.”

Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 3 üncü maddesinde de kaçakçılık suçlarının tanım ve cezalarının belirlendiği bilinmektedir.

Uygulamada esas itibariyle sorun; yolcu beraberi eşyalar için Gümrük Kanununun 235/3 üncü maddesi ile KMK’nun 6/4 üncü maddesinin uygulanmasında çıkmaktadır. Benzer fiillerin Gümrük Kanununda kabahat olarak Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda ise kaçakçılık suçu olarak düzenlendiği görülmektedir. Aynı fiillerin hem gümrük kabahati hem de kaçakçılık suçu olarak düzenlenmiş olmasını doğru bulmadığımızı belirtmek istiyoruz.

Kaçakçılık suçu için yolcu beraberinde olup, beyan edilmemiş eşyanın; –ticari mahiyet ve miktarda- olması gerekir iken, kabahat için eşyaların kişisel eşya listesi ve hediyelik limitlerini aşması yeterlidir. Burada eşyanın ticari mahiyet ve miktarda olması gibi kişiden kişiye değişen değerlendirme ve yoruma açık bir düzenlemeye yer verilmiş olmasının ceza hukukunun “suç ve cezada belirlilik” ilkesine uygun düşmediği görüşündeyiz. Bazı hallerde eşyanın ticari mahiyet ve miktarda olduğu açıkça anlaşılabilir. Ancak, buna ilişkin objektif bir kriter olmadığından kişiden kişiye değişen farklı değerlendirmelerle keyfi uygulama yapılması da mümkündür.

Gerek gümrük idarelerince gerekse gümrük idarelerince yapılan işlemlerden sonra konunun intikal ettirildiği adli mercilerce bu iki kanun maddesinden hangisinin uygulanacağı konusunda yeknesak, açık ve her türlü şüpheden uzak bir uygulama ne yazık ki yoktur. 

Gümrük Kanununun 235/3 üncü maddesine baktığımızda; kabahatin maddi unsuru olarak; yolcunun beraberindeki eşyanın kişisel ve hediyelik eşya kapsamı dışında olması, bu eşyanın beyana aykırı olarak yolcunun üzerinde, eşyası arasında veya taşıma araçlarında bulunmuş olmasının sayıldığını görüyoruz. Madde metninde ticari miktar ve mahiyet kavramına yer verilmemiştir. Ancak, Ticaret Bakanlığı’nın yukarıda değindiğimiz Genelgesinde; Yolcunun –yanımda gümrüğe tabi eşyam yoktur- mahiyetindeki yeşil hattan geçmesi halinde;

-Eşyanın ticari miktar ve mahiyette olduğuna kanaat getirilmesi veya eşyanın ithalinin yasak olması halinde; Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 6 ncı maddesinin dördüncü fıkrası çerçevesinde,

– Eşyanın ticari miktar ve mahiyette olmadığına kanaat getirilmesi halinde; Gümrük Kanununun 235/3 üncü maddesi çerçevesinde, işlem yapılması, gerektiği belirtilmiştir.

Gümrük Kanununun 235/3 üncü maddesinde  -ticari miktar ve mahiyet kavramına– yer verilmediği halde, genelgede bu açıklamanın yapılmış olmasının, ikincil düzenlemelerin kanuna aykırı olamayacağı kuralına uygun olmadığını düşünüyoruz.

Yolcu beraberi eşyanın kaçakçılığa konu olmasıyla ilgili bazı yargı kararlarına değinmekte yarar görüyoruz.

Yargıtay 7. Dairesinin 2019/9522 E. , 2020/3267 K. sayı ve 02.03.2020 tarihli kararı; “…Olay tutanağına göre, 25.08.2014 tarihinde Türk Hava Yollarına ait …sefer sayılı uçakla …’tan …’ye giriş yapmak üzere Atatürk Havalimanına gelen…’nin polis pasaport işlemelerine müteakip gelen yolcu salonu (gümrüklü salon) içerisinde taşıma aracına yüklü bagajları ile birlikte gümrüğe tabi eşyam yok anlamına gelen yeşil hattı geçerek Gümrük Kontrol Noktasına geçtikten sonra …’ye giriş yapmak üzere iken çıkış kapısında durdurularak beraberindeki bagajlar X-ray cihazına sevk edildiği, X-ray cihazında şüpheli yoğunluk tespit edilmesi üzerine bagajların muayene peronlarına alındığı, gümrük görevlilerince yapılan kontrolde şahsın beraberindeki 4 adet bagaj içerisinde çok sayıda elektronik cinsi eşya olduğu tespit edilmesi üzerine … Yolcu Salonu Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Büro Amirliği’ne getirilerek yapılan sayımda, 127 adet kutulu ve aparatlı cep telefonu, 3 adet saat, 14 adet kutulu ve aparatlı fotoğraf makinası, 4 adet optik lens, 46 adet cep telefonu ekranı, 112 adet hafıza kartı ele geçirildiği anlaşılmakla, dava konusu eşyaların miktarı dikkate alındığında, sanığın kaçak eşyayı ticari maksatla bulundurduğu ve atılı suçu işlediği gözetilmeden, mahkumiyeti yerine suçtan kurtulmaya yönelik savunmasına itibar edilerek, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, Yasaya aykırı…..”hükmün BOZULMASINA…” karar verilmiştir(https://karararama.yargitay.gov.tr/)

Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 2016/17361 E. , 2020/7436 K. sayı ve 03.06.2020 tarihli kararında; “…Sanığın dava konusu eşyayı gümrük işlemlerine tabi tutmadan Suriye Ülkesinden, yurda sokmak üzere Cilve Gözü Gümrük Sahasına geldiğinde yapılan kontrolde dava konusu eşyayı kaçak olarak yurda getirdiği gerekçesiyle hakkında kamu davası açıldığı olayda, tüm dosya içeriğine göre sanığın belirlenen gümrük kapısından yolcu olarak yurda giriş yaptığı, ele geçen ve yolcu beraberi statüsünde getirilen eşyanın ticari mahiyette bulunmadığı ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5607 sayılı Yasanın 6. maddesi gereğince gümrük idarelerince gümrük vergisinin alınmasını gerektirir yaptırıma tabi bulunduğu gözetilerek sanığın atılı suçtan beraati yerine mahkumiyeti ile dava konusu sigaraların 11/04/2013 tarihli ve 28615 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasanın 12. maddesi ile değişik 4458 sayılı Yasanın 235. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere Gümrük İdaresi’ne gönderilmesi yerine müsaderesine karar verilmesi, Yasaya aykırı….hükmün…BOZULMASINA…………………………………” karar verilmiştir (https://karararama.yargitay.gov.tr/)

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2018/4933 E. , 2021/2362 K. sayı ve 16.02.2021 tarihli kararında;”…Olay tutanağına göre, 15.07.2014 tarihinde Türk Hava Yollarına ait … sefer sayılı uçakla Kahire’den Türkiye’ye giriş yapmak üzere Atatürk Havalimanına gelen sanığın, polis pasaport işlemelerine müteakip gelen yolcu salonu (gümrüklü salon) içerisinde taşıma aracına yüklü bagajları ile birlikte “gümrüğe tabi eşyam yok anlamına gelen” yeşil hattı geçerek Gümrük Kontrol Noktasından sonra Türkiye’ye giriş yapmak üzere iken çıkış kapısında durdurularak beraberindeki bagajlar X-ray cihazına sevk edildiği, X-ray cihazında şüpheli yoğunluk tespit edilmesi üzerine bagajların muayene peronlarına alındığı, gümrük görevlilerince yapılan kontrolde bagaj içerisinde 55 kilogram nargile tütünü ele geçirildiği anlaşılmakla, dava konusu eşyaların miktarı dikkate alındığında, sanığın kaçak eşyayı ticari maksatla bulundurduğu ve atılı suçu işlediği gözetilmeden, mahkumiyeti yerine suçtan kurtulmaya yönelik savunmasına itibar edilerek, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, Yasaya aykırı…hükmün………………..BOZULMASINA……………………” karar verilmiştir(https://karararama.yargitay.gov.tr/)

Bu kararlardan da anlaşılacağı üzere Yargıtay’ın; Yolcu beraberi eşyanın kaçakçılık suçuna konu olması için ticari mahiyet ve miktarda olmasını aradığı, bu mahiyette olmadığında ise Gümrük Kanununun 235/3 üncü maddesine göre işlem yapılması gerektiği şeklinde karar verdiği görülmektedir. İşte burada asıl sorun yukarıda da belirttiğimiz üzere; eşyanın –ticari mahiyet ve miktarda- olduğuna kanaat getirme noktasındadır.

Ticari amaç, ticari mahiyet ve miktar konusunda bir başka makalemizde açıklamalar yapmıştık. Yolcu beraberi eşyanın bu mahiyette olup olmadığıyla ilgili değerlendirme yapılırken; kişilerin ekonomik ve sosyal durumuna, hangi işle iştigal ettiğine ve eşyaların bu iş alanıyla ilgili olup olmadığına(kişinin ticaretle iştigal edip etmediğine), yurt dışına giriş-çıkış sayılarına, eşyaların kullanım yerlerine, kullanılmış veya kullanılmamış olma durumlarına, ele geçiriliş biçimi ve yerine, suça konu eşyanın cinsi, nevi, kullanım yeri,  miktarı, değeri, gibi kriterlere bakılabilecektir.

Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa göre işlem yapmak için; gümrüğe beyan edilmeyen eşyanın ticari mahiyet ve miktarda olması yeterli olmayıp, yolcunun kasten hareket etmiş olması da gerekir. Bir başka deyişle, yolcu ticari mahiyet ve miktardaki eşyayı bilerek ve isteyerek yurda sokmalı veya buna teşebbüs etmelidir.

  • SONUÇ

1.Biz, 2009/15481 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 62. Maddesinde; maktu vergili olarak ve ithalat rejimine tabi tutulmadan ithal edilebilecek değeri 1500-Avroyu geçmeyen yolcu beraberi eşyanın(hediyelik olan 430 ve 150 Avroluk muafiyet harici kısmının) ticari miktar ve mahiyet gibi sübjektif kritere yer verilmeden, beyan edilmiş ise maktu vergi oranı üzerinden vergilerinin alınarak, beyan edilmemiş ise, Gümrük Kanununun 235/3 üncü maddesine göre, gümrük vergileri iki kat alınıp yolcuya teslimini sağlayacak şekilde değişikliğe gidilmesinin yerinde olacağı görüşündeyiz.

  1. Gümrük Müdürlüklerince halihazır mevzuata göre işlem yapılırken; Yolcu beraberinde bulunan kişisel eşya listesi ile hediyelik eşya muafiyeti dışında kalan beyan edilmemiş eşyanın -ticari miktar ve mahiyette- bulunduğuna kanaat getiriliyor ve Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa göre takibata başlanıyor ise öncelikle;

-Yolcunun Kişisel Eşya Listesinde kayıtlı olan ile hediyelik eşya olarak muafiyet uygulanan eşyasının; cins, miktar ve değerlerinin dökümünün yapılması ve tutanağa bağlanması(bu özellikle yolcunun eşyalarına muafiyetin doğru uygulanıp uygulanmadığını gösterme bakımından önem arz eder),

-Bunların dışında ticari miktar ve mahiyette görülen eşyanın da takibata esas olmak üzere, ayrıca cins, miktar ve değerleri itibariyle tutanağa bağlanması,

– Gümrük Müdürlüğünce Kaçakçılık Kanununun 6/4 üncü maddesine göre işlem başlatılmak üzere, konunun ilgili Gümrük Muhafaza Kaçakçılık İstihbarat Birimine gönderildiği sırada, eşyanın hangi gerekçelerle ticari mahiyette ve miktarda görüldüğüne ilişkin kriterlere de yer verilmesi,

Ayrıca,  kaçakçılıktan soruşturma yürüten adli kolluk birimi ve  Cumhuriyet Savcılıklarınca yapılan soruşturmalar sırasında; Gümrük Müdürlüklerinin yolcunun muafen ithal edebileceği kişisel eşya listesinde kayıtlı ve hediyelik olan eşyalar ile maktu vergili ithal etme haklarını doğru kullandırıp kullandırmadığını ispata yarayan yukarıda belirtilen mahiyetteki tutanakların aranması;

Şeklinde uygulama yapılmasının; yolcuların kanuni haklarını doğru  kullanmasını sağlayacağı gibi, Gümrük Kanununun 235/3 üncü maddesine göre idari yaptırım uygulanması gereken bir çok olayın da kaçakçılık suçlamasıyla adli merciler önüne getirilmesini engelleyeceğini, bu konuda yaşanabilecek  mağduriyetlerin önüne geçilebileceğini düşünüyoruz.

 

EK – YOLCU BERABERİ KİŞİSEL EŞYA LİSTESİ.pdf

EK – HAVALİMANLARINDA YEŞİL-KIRMIZI HAT UYGULAMA TABLOSU.pdf

 

İzmir, 12.12.2024

Comments are closed.