YABANCI PLAKALI KARA TAŞITLARININ GEÇİCİ İTHALİNİN KAÇAKÇILIKLA MÜCADELE KANUNUNA GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ

Picture of Av. Kaptan Kılıç

Av. Kaptan Kılıç

YABANCI PLAKALI KARA TAŞITLARININ GEÇİCİ İTHALİNİN KAÇAKÇILIKLA MÜCADELE KANUNUNA GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ

I-GİRİŞ

Yurt dışında yerleşik kişilerin kendi adlarına kayıtlı kişisel kullanıma mahsus kara taşıtlarının Gümrük Kanununun geçici ithalat rejimine göre gümrük vergilerinden muaf olarak ülkeye sokulması ve burada kullanılmasıyla ilgili olarak yaşanan bazı olumsuzluklar son günlerde kamuoyunun gündemine de gelmiştir. Bu yazımızda; bu konudaki gümrük uygulamalarına ve konu yargıya intikal ettiğinde ortaya çıkan görüş farklılıklarına kısaca değinmek istiyoruz.

II- YABANCI PLAKALI KARA TAŞITLARININ GEÇİCİ İTHALAT REJİMİNE GÖRE İTHAL EDİLMESİ

 4458 sayılı Gümrük Kanununun 128 ila 134 üncü maddelerinde geçici ithalat rejim hükümleri yer almaktadır. Kanunun 128’inci maddesine göre;Geçici ithalat rejimi, serbest dolaşıma girmemiş eşyanın ithalat vergilerinden tamamen ya da kısmen muaf olarak ve ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmaksızın, Türkiye Gümrük Bölgesi içinde kullanılması ve bu kullanım sırasındaki olağan yıpranma dışında, herhangi bir değişikliğe uğramaksızın yeniden ihracına olanak sağlayan hükümlerin uygulandığı rejimdir.” Kanunun 129’uncu maddesine göre; “Geçici ithalat izni, eşyayı kullanan veya kullandıran kişinin talebi üzerine gümrük idarelerince verilir.” Yine 131’inci maddeye göre ise; “İthal vergilerinden tam muafiyet suretiyle geçici ithalat rejiminin uygulanabileceği durumlar ve özel şartlar Cumhurbaşkanınca(Değişiklik: KHK/700 – M126) tespit edilir.”

Gümrük Kanununun 131’inci maddesine istinaden yayımlanan  4458 Sayılı Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkındaki 2009/15481sayılı Bakanlar Kurulu Kararına göre;(07.10.2009 t. 27369 s. R.G.); “kişisel veya mesleki bağlar nedeniyle bir kişinin Türkiye’ye son giriş tarihinden geriye doğru bir yılda en az yüzseksenbeş gün yaşadığı yer”, yerleşim yeridir.

Yine bu kararın 16’ıncı maddesi birinci fıkrasına göre; Taşıtlara geçici ithalat izni verilebilmesi için; a) Bu taşıtların, Türkiye Gümrük Bölgesi dışında yerleşik bir kişi adına ve bu bölge dışında tescil edilmiş olması ya da Türkiye Gümrük Bölgesi dışında yerleşik bir kişiye ait olduğunun belgelendirilmesi,…………..gerekir.” Bu kararın 20’inci maddesine göre; Türkiye Gümrük Bölgesine getirilen kişisel kullanıma mahsus kara taşıtlarına yirmi dört ay süre verilir.

Geçici İthal Edilen Kara Taşıtlarına İlişkin Gümrük Genel Tebliğin(Seri No: 1) (22.04.2011 t. 27913 s. R.G.); birinci maddesinde tebliğin amacı; geçici ithalat rejimi kapsamında ithal edilen kişisel ve ticari kullanıma mahsus yabancı plakalı kara taşıtlarına uygulanacak işlemlere ilişkin usul ve esasları belirlemek olarak belirtilmiş ve dördüncü madde –a- alt bendinde ise; Türkiye Gümrük Bölgesi dışında yerleşik Türk ve yabancı uyruklu yolcular tarafından Türkiye Gümrük Bölgesine getirilen yabancı plakalı kişisel kullanıma mahsus kara taşıtlarının 1 No.lu Taşıt Takip Programına kaydedileceği belirtilmiştir.

Yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerinden de anlaşılacağı üzere; Yurtdışında yerleşik(bir yılda en az 185 gün yurt dışında bulunma) Türk veya yabancı şahıslar kişisel kullanıma mahsus kendi adlarına kayıtlı bir karayolu taşıtını geçici ithalat rejimi hükümlerine göre Türkiye’ye getirebilmektedir.

III- GEÇİCİ İTHALAT SIRASINDA GÜMRÜK MÜDÜRLÜKLERİNCE YAPILACAK UYGULAMA       

Bu konuda Gümrük Müdürlüklerince yapılması gereken uygulama; Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün tüm Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüklerine dağıtımlı 02.06.2016/16424879 sayı ve günlü yazısında belirtilmiştir. Bu yazıda; “…geçici ithalat rejimi kapsamında Türkiye Gümrük Bölgesine taşıtı ile giriş yapmak isteyen kişilerin, yurtdışında yerleşiklik şartını sağlayıp sağlamadığının EGM Yolcu Sorgulama Programından kontrol edilerek söz konusu şartı sağlamadığı anlaşılanların taşıtlarına geçici ithalat izni verilmemesi gerekmektedir.

 Ancak, yapılan kontroller sonucunda yurtdışında yerleşiklik şartı sağlanmadığı halde geçici ithaline izin verilen taşıtlar ile ilgili olarak; taşıt sahibinin son bir yıl içinde Türkiye’ye birden fazla pasaport veya kimlikle giriş yaptığı halde buna ilişkin bilginin gümrük idaresine verilmemesi ve bu şekilde gümrük idaresince 185 günlük süre hesabının hatalı yapılmasına ve yurt dışı yerleşiklik şartı sağlanmadığı halde söz konusu şart sağlanmış gibi işlem yapılmasına, dolayısıyla taşıtın geçici ithalatına izin verilmesine sebebiyet verildiğinin anlaşılması halinde, 4458 sayılı Gümrük Kanununun 238 inci maddesi uyarınca işlem tesis edilerek söz konusu taşıtların 1 Seri No.lu Geçici İthal Edilen Kara Taşıtlarına İlişkin Gümrük Genel Tebliğinin 20 nci maddesi uyarınca yurt dışı edilmesi, bununla birlikte 185 günlük süre hesabının yapılması ile ilgili olarak taşıt sahibince bu şekilde bir yanlış hesaplamaya sebebiyet verilmeksizin işlem yapılmış olmasına rağmen yurtdışı yerleşiklik sağlamayan kişilerin taşıtlarına geçici ithalat izni verilmiş olduğunun anlaşılması halinde ise, söz konusu taşıtların derhal yurt dışı edilmesinin sağlanması”  belirtilmiştir.

Hal böyle iken; bazı gümrük idareleri kendilerine yapılan başvuruları araştırdıklarında; kişilerin yurt dışı yerleşiklik şartını taşımadığı ve şahsın Türkiye’de ikamet ettiğinin anlaşılması üzerine, konuyu savcılıklara intikal ettirdikleri ve yapılan soruşturmalar sonucunda 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 3/1(gümrük işlemlerine tabi tutmadan ülkeye eşya sokma), ve 3/2(aldatıcı işlem ve davranışlarla gümrük vergilerini ödemeden ülkeye eşya sokma) suçlarından dava açılıp cezalar verildiği olaylar mevcuttur.

IV- GEÇİCİ İTHALAT REJİMİ HÜKÜMLERİNİN İHLALİ KAÇAKÇILIK SUÇU OLUR MU?    

Bizce, geçici ithalat rejimine göre ithal edilen bu araçlarla ilgili olarak; Türkiye’de serbest dolaşıma girmedikleri ve gümrük idaresince verilen süre sonunda ayniyatına uygun olarak yurt dışı edilmesi gerektiği ve bu süre zarfında sürekli gümrük idaresinin kontrol ve denetiminde oldukları için rejim hükümlerine aykırılık da uygulanabilecek tek hüküm Gümrük Kanunu’nun 238/1-b maddesidir. Buna göre; “Tam muafiyet suretiyle geçici olarak ithal edilen özel kullanıma mahsus taşıtlara ilişkin rejim ihlallerinde, gümrük vergileri tutarının dörtte biri… idari para cezası verilir.” Ayrıca, aracın yurt dışına çıkması da sağlanır.

Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda geçici ithalat rejimi hükümlerinin ihlalinde uygulanacak tek suç maddesi ise kanunun 3/4’üncü maddesidir. Buna göre kaçakçılık suçu; Belli bir amaç için kullanılmak üzere ülkeye geçici ithalat rejimi çerçevesinde getirilen eşyayı, hile ile yurt dışına çıkarmış göstermedir.”

Bu konuda yerel mahkemeler ve istinaf mahkemeleri olan Bölge Adliye Mahkemeleri ve Yargıtay arasında çok değişik değerlendirme ve kararlar mevcuttur. Türkiye’ye geçici ithalat rejimi uygulanarak sokulan yabancı plakalı bir araç, süresinde yurt dışı edilmeyerek bir başkasına satıldığı ve bir başka aracın plakası takılarak kullanıldığı bir olayda, ilk derece mahkemesi olan Asliye Ceza Mahkemesi Gümrük Kanunu’nun 238/1. Maddesi gereğince işlem yapılmak üzere karar verdiği halde, temyiz üzerine konuyu inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesinin; “olayın başından itibaren failin kasıtlı olduğundan hareketle”  Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 3/1. Maddesi gereğince işlem yapılması yönünde karar verdiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı üzerine konuyu detaylı bir şekilde değerlendiren Ceza Genel Kurulu’nun ise; olayda Yargıtay 7. Ceza Dairesinin aksine 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa göre takibatı gerektirir bir fiil olmadığı 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 238’inci maddesine göre işlem yapılması yönünde içtihadi mahiyette karar verdiği anlaşılmaktadır(Ceza Genel Kurulu 2018/131 E. , 2022/139 K. sayı ve 01.03.2022 tarihli karar).

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun kararına rağmen, Yargıtay 7. Ceza Dairesinin daha sonra önüne gelen benzer olaylarda da kaçakçılık suçu olduğu görüşüyle hareket ettiği anlaşılmaktadır.

Biz, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun görüşüne aynen iştirak ediyoruz; Yurt dışından getirilen yabancı plakalı bir araç eğer gümrük idaresince geçici ithalat izni verilmek suretiyle işlem yapılmış ise, artık Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3/1’inci maddesinde belirtilen eşyayı gümrük işlemlerine tabi tutmadan ülkeye sokma suçunun maddi unsuru oluşmamış demektir. Ayrıca bu durumda bizce, Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 3/2’inci maddesinde tanımlanan eşyayı aldatıcı işlem ve davranışlarla gümrük vergileri kısmen veya tamamen ödenmeksizin ülkeye sokma suçu da oluşmaz.

Çünkü, Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 3/2’inci maddesinde düzenlenen suça konu eşya esas itibariyle;  Türkiye’ye Gümrük Kanununun 74 ila 78 inci maddelerinde düzenlenen Serbest Dolaşıma Giriş Rejimine konu olan eşyadır.  Kanunun 74’üncü maddesine göre; “Türkiye Gümrük Bölgesine gelen eşyanın serbest dolaşıma girişi; ticaret politikası önlemlerinin uygulanması, eşyanın ithali için öngörülen diğer işlemlerin tamamlanması ve kanunen ödenmesi gereken vergilerin tahsili ile mümkündür.” Bu rejime göre eşya; Türkiye’ye kati olarak girmekte, yürürlükteki dış ticaret politikası önlemleri uygulanmakta, gümrük vergileri tahsil edilmekte ve sonuç olarak serbest dolaşımdaki eşya statüsünü kazanmaktadır. Eşya, gümrük idaresini aldatıcı işlem ve davranışlarla gümrük vergileri ödenmeden kati olarak Türkiye gümrük bölgesine sokulup serbest dolaşıma girdiğinde bu suça konu olabilir. Geçici ithalat rejimine göre ithal edilen eşya da ise; eşyayı serbest dolaşıma sokma amacı bulunmamakta olup, eşya Türkiye’de bulunduğu sürece gümrük idaresinin gözetiminde kullanılmakta ve rejim hükümlerine aykırı kullanıldığında Gümrük Kanununun 238’inci maddesine istinaden idari para cezası verilerek yurt dışı edilebilmektedir.

Suçta ve cezada kanunilik ilkesi, Türk Ceza Kanununun olmazsa olmaz ilkelerinden biridir. Anayasamızın 38’inci maddesi ile  TCK.nun 2’inci maddesinde yer alan bu ilkeye göre; Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz. Dolayısıyla kanunsuz suç ve ceza olmaz (nullum crimen sine lege, nulla poena sine lege). Bir fiilin suç sayılması için bu eylemin kanunda mutlaka suç olarak tanımlanmış olması gereklidir.

V- SONUÇ

Halen yürürlükte olan gümrük mevzuatına göre; geçici ithal edilen kişisel kullanıma mahsus yabancı plakalı kara taşıtları hakkında gerek ithalatları sırasında gerekse sonraki Türkiye’de kullanımlarında, geçici ithalat rejimine aykırılık halinde, uygulanması gereken yaptırımın Gümrük Kanununun 238’inci maddesinde tanımlanan kabahat fiili olduğunu düşünüyoruz. Bu tür olaylarda, Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa göre takibat yapmanın ise; “kanunsuz suç ve ceza olmaz” ilkesine aykırı olacağını, eğer yasama organı olan TBMM’nin, geçici ithalat rejimine aykırı davranışların kabahat olmasını yetersiz görüyor ise, her zaman Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda suç olarak düzenleyebileceğini, belirtmek istiyoruz. Ancak, bu yapılıncaya kadar mevcut yasaların uygulanmasının hukuk devleti olmanın gereği olduğu görüşündeyiz.

Comments are closed.